keyif ve Istanbul

Perşembe

Köfte peşinde



Istanbul'un göğü delindi bu haftasonu .
Eşofmanları giyip, cam kenarı bir saltanat koltuğunda tembellik yapmanın tam zamanı . Rod Stewart da muzur mood'da "Have You Ever Seen The Rain" ile eşlik eder belki . Mum mutlaka , tütsü kaçınılmaz , sütlü kahve olmadan zaten olmaz . Önce gazeteler sırayla, sonra bir iki dergi ve de haftalardır bir satır ileri gitmeyen kitap.

Öyle mi oldu ? Elbette hayır .

Pireler yine yollara düşürdü.

Önce TEM rotasına girildi . Hadımköy/Beylikdüzü/ Büyükçekmece tabelasında çıkıldı . Benzin istasyonunda yol soruldu ama her zamanki gibi yine de yarım saat kadar kaybolundu . Yani, bütün göl kenarı mecburen tavaf edildi önce .
Derken bulundu .






Maalesef çok değişmiş . Yağlıboyası kalkmış beyaz çerçevelerin yerine kahverengi pimapenler yerleşmiş. Tüm cephe 2 metre kadar göle doğru yayılmış . Spot lambalar ve alçıpanlar da sinsice o eski dokunun içine sızmış. Sevimsiz bir mini şelale havuz yapılmış girişe, karşı cepheye ise pek yakında bir Şark Köşesi kurulacakmış . Göl kenarını pek tabii ki plastik masa-iskemle güruhu çoktan fethetmiş. Eskiye dair bir avuç anı, terkedilmiş bir iki kolonda sığıntı gibi kalmış sadece.

"Aşkolsun ! Burayı ne hale getirdiniz böyle !" diye çıkışmaktan kendimizi alamadık önce. "Yoksa , artık köfte de mi yok ?! Patatesler bile donmuş hazır patates Allah bilir?!" diye söylenmeye devam ettik . Neyse ki, ya gri hava susturdu bizi ya da ızgaradan yayılan köftenin kokusu.

Yine Türk Sanat Müziği fonda ama devir değişmiş ; Emel Sayın'ın yerine Sibel Can geçmiş . Patatesler , çok şükür hala anneannem tarzı . Köftenin lezzeti yerinde . Yanına çoban salata şart. Servis güleryüzlü . Fiyat, bahşiş dahil 20 ytl/kişi .

"O taraflara yolunuz düşerse, köftenin bir tadına bakın" derim .

Özellikle puslu ya da sulu bir havayı seçin önce. Beylikdüzü/ Hadımköy/ Büyükçekmece çıkışında düz devam edin uzunca bir süre. Boşverin siz başkalarının yol tariflerini. Keleşoğlu İnşaat'ın Ginza Residence'ından sonra sağa sapın , sonra tekrar sağ ve sonrasındaki Opet'ten tekrar sağ. Sonrasında kıvrıla kıvrıla inin göl kenarına dek . İşte orada .

Eylül 2006





yazanNino at 2.11.06 0 yorumlar